Zaman bizim kontrolümüz dışında ilerliyor. Bazı bilim kurgu filmlerinin ya da edebiyatının aksine henüz zamanda yolculuk yapamıyoruz. Bunun iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi olduğu konusunda kararsızım.
Geçmiş çoğumuz için önemli. Hatta bazıları için o kadar önemli ki bugününü ya da geleceğini gerçek anlamda yaşayamıyor. Geçmişte yaptıklarımız bizim kim olduğumuz hakkında fikir verir. Düşünce yapımızı, inanışlarımızı, kişiliğimizi, değer yargılarımız ve geçmişimiz yapılandırır. Sık sık geçmişimize ait iyi ya da kötü anılarımızı hatırlayıp üstünde konuşuruz. Bazen olanlara güler, bazen dersler çıkarır, bazense pişmanlıklar yaşarız. Kişilerin geçmişte yaşadıkları onları şekillendirirken şirketlerin geçmişi ise “Kurum Kültürünü” ve “Kurum Hafızasını” şekillendirir. Kurumun geçmişi bu yüzden önemli. Şirketiniz bir asırı devirmiş ya da yarım asırlık olabilir. Asırlık hafızaya sahip kimseyi bulamayacağınız gibi elbette 50 yıllık hafızaya sahip kişiler de gün geçtikçe azalır ancak yeni kişiler bir yandan kendi yaşadıklarını biriktirirken diğer yandan da eski anıları dinleyerek ortak hafızaya sahip olurlar. 50 yıllık bir şirketin kurum kültürü de şirketin en önemli varlıklarının başında gelir. İş yapış biçimi, kurum içi ve dışı ilişkiler, etik değerler, bilgi birikimi gibi öğeler kurumun kültürünün hem şirket içinde hem de dışında nasıl algılanacağını belirler.
Bugünün tanımı ise dar ve geniş anlamda yapılabilir. Bugün dediğimizde içinde bulunduğumuz gün ya da an gibi kısa zaman aralığını ya da 50 yıllık bir şirketi göz önüne aldığımızda son bir ya da birkaç yılı belirtiyor olabiliriz. Genelde şirketler kültürlerindeki değişiklikleri mihenk taşı olarak alıp geçmiş ile geleceklerini birbirlerinden ayırırlar. Şirketler zaman zaman böyle bir değişimden geçer. Uzun soluklu bir değişim süreci olur ama gözle görülür, hissedilir değişikliklere gebedir. İş yapış biçiminden beklentilere, görev tanımlarından stratejilere, işveren-çalışan ilişkilerinden şirketin yönetilme biçimine kadar pek çok şey değişir. Bu değişimi anlamak, benimsemek ve özümsemek hiçkimse için kolay değil. Ancak değişen şirkette sadece değişime ayak uydurabilenler için gelecek parlaktır. Geçmişe takılıp kalanlar, onun konforlu alanından çıkmak istemeyenler, değişime direnenler şirketin geleceğinde maalesef yer bulmakta güçlük çekeceklerdir.
Şirketler kabuk değiştirir. Artık şirketiniz sadece kendisinin geleceğini düşünenlerle çalışmak istemez. Ben bana biçilen görevi yaparım gerisine karışmam zihniyeti geride kalır. Bu benim işim değil, bana bunu yap demediler, ne kadar az sorumluluk alırsam o kadar az hata yaparım düşünceleri kabul edilemez olur. Şirket kendisini profesyonel işi başta olmak üzere her konuda eğiten, geliştiren, düşünen, düşündüğünü açıkça ifade edebilen, hata yapmaktan korkmayan ama hatalarından ders çıkaran, bu benim işim değil bu hepimizin işi deyip işin ucundan tutan, şirket ailesinin bir ferdi olmaktan gurur duyan, dürüst, çalışkan, özgüvenli kişilerle çalışmak ister. Yöneticilerinin liderlik ettiği departmanların birleştiği tek bir takım ruhuna sahip çalışanlar ister. Her bir çalışanın bir diğerine saygı duyduğu, farklılıklardan beslendiği, sınıflara, gruplara ayrılmadığı, yenilerin dışlanmadığı, kimsenin küçümsenmediği bir ortam ister. Şirketiniz değişiyor, geç kalmadan siz de değişin.
Geçmişi unutmadan, geçmişten ders çıkarmadan, kurum kültürünü oluşturmadan bugünü kurmak mümkün değil. Bugün de bir gün gelecek geçmişimiz olacak; gelecek ise bugün. Hepimizin geleceğinin iyi olması için bugün yapılması gerekenler var. Herkes kendi payına düşeni yapmalı. Öncelikle kafalarımızı değiştirmeliyiz, sonra iş yapış biçimimizi. Değişime ayak uyduramayan her türlü şey yok olmaya mahkumdur. Bu kaçınılmaz sondan bireyler de şirketler de nasibini alır.
Eğer gelecekte iyi yönetilen, iyi çalışan, başarılara sahip olacak kaliteli bir şirket istiyorsanız değişim kaçınılmazdır. Başarı elbette çok çalışmakla beraber gelecektir. Başarılı bir şirket doğal olarak hak ettiği değeri kazanacaktır. Hak ettiği değeri kazanan şirket bunu borçlu olduğu çalışanlarıyla da bu değeri paylaşmaktan gurur duyacaktır. Kilit kelimemiz ise mutluluk: Mutlu müşteri, mutlu yönetim, mutlu çalışan. Beraber düşünen, beraber çalışan ve beraber başaran şirket. Değişime açık olun. Geniş düşünün. Akıllıca çalışın. Başarının tadını çıkarın. Ya da arkadaşlarınızla vedalaşın, mutlu olacağınız başka bir yer, başka bir şirket, başka bir iş mutlaka vardır. Hepinizin geleceği parlak olsun.
コメント